Gerçekten hayranlık uyandıran bir sembol olan 7 sayısı Tevrat'ta ve nesiller boyunca Yahudi edebiyatında derin bir öneme sahiptir. Bu yalnızca bir sayı değil, zamanın ritmini kapsayan derin bir semboldür. Yaratılışın yedi gününü, haftanın yedi gününü, yedinci gün Şabat'ı ve Yahudi takvimindeki yedi bayramı düşünün. Tora'mızın Behar Paraşatı'nda, toprağın her 7 yılda bir nadasa bırakıldığı, Şabat'a benzeyen tam bir yıl olan Şabat yılını öğreniyoruz. Yahudi geleneğindeki 7 sayısının gücü ve güzelliği budur.
Üstelik Tora, toplam 49 yıl olan her yedi Sabbatik devreden (7*7) sonra derin bir kavramı ortaya koyar. 50. yıl yani Jübile yılı, zamanın olağan düzenini aşan bir yıldır. Bu bir dinlenme, özgürlük ve yenilenme yılıdır. Bütün köleler serbest bırakılır, hatta topraklar bile asıl sahiplerine iade edilir. Bu, alışılagelmiş zamanların çok üstünde, barış ve umut getiren bir yıl. Burada, Kutsal Olan'ın, Allah'a hamdolsun, uzun tarih boyunca dünyasını nasıl yönettiğinin sırrına bir atıf görüyoruz. Talmud, nasıl ki toprak yedi yılda bir dinleniyorsa, dünyanın da her yedi bin yılda bir kendini yenilediğini bildiriyor. Yedi bin yıl tam bir tarihsel döngüyü oluşturur. Ancak bilgelerin sözlerine dalmalıyız. Bu durumda, 7 Sabbatical döngüsü olabileceğini ve ardından her 50.000 yılda bir, 1000 yıllık bir "Büyük Jübile" yaşadığımızı anlıyoruz. Yani 50.000 yıllık bir tarihi birimimiz var. Şu soru ortaya çıkıyor: Bu birimlerden kaç tane var? 50.000 yılda kaç kez?
Talmud bize Avodah Zarah risalesinde Kutsal Olan'ın, O kutsansın, 18.000 dünyaya sahip olduğunu söyler. Öyle ise 18.000*'i 50.000 ile çarpmamız gerekiyor ki bu da 900 milyona eşit oluyor. Bu, ilahi-kapsayan tarihin 900 milyon yıla yayıldığı anlamına gelir. Büyük Patlama'dan bu yana geçen milyarlarca yıllık jeolojik dönemlerden bahsetmiyorum. Yine de Tevrat, tarihimizin daha büyük bir zaman dilimi içindeki küçük bir birim olduğunu ima etmektedir. Aslında bu konuda çok az konuşuyoruz. Neden? Çünkü çok fazla konuşursak, bugünü göz ardı etmemize neden olabilir. Dolayısıyla Tevrat bunu sırlar diyarına bırakmıştır. Öte yandan hayatlarımızın, alışılagelmiş insan algımızın çok ötesinde, daha kapsamlı, ilahi bir çerçeve içerisinde bütünleştiğini anlamalıyız.