Dünyanın dört bir yanındaki tüm dostlarımıza merhaba.
Bugün önemli bir seriye başlıyoruz. Benim yazdığım bir kitabı çalışacağız, ancak bu kitap sadece benim orijinal içeriğimi içermiyor; aynı zamanda nesiller boyunca İsrael'in bilgelerinin öğretilerini de içeriyor.
Kitabın İbranice adı "Brit Şalom". Bildiğiniz gibi bu kitap halihazırda 18 dile çevrilmiş durumda. Dünya çapında tüm insanlara yönelik bir tür Yahudi hukuku kitabı olarak hizmet vermektedir. Kitap aynı zamanda "Nuh'un çocukları için Şulhan Aruh" olarak da bilinir.
Kitap kısa olmasına rağmen birçok konuyu kapsamaktadır. Bugün, yasal olmayan bir konuya odaklanacağız. Benim yazdığım giriş bölümünü öğreneceğiz. Öyleyse, burada ne söylendiğini inceleyelim.
İnsanlık bugün yedi milyar civarında. Bunu ilk yazdığımdan beri sekiz milyara yaklaşmış olabiliriz. İnsanlık daha önce hiç bu boyutlara ulaşmamıştı. Bu büyük nüfusun içinde saklı olan yapıcı güçler muazzamdır. Ancak aynı zamanda yıkıcı güçler de çok büyüktür. Bugün, dünyanın ya olumlu yönde gelişebileceği ya da çok kısa bir süre içinde yok olabileceği bir durumdayız. Dolayısıyla, hem tehlikenin hem de büyük potansiyelin bulunduğu çok önemli bir tarihi andayız.
Gelecek belirsizdir; her şey insan davranışlarına, insanların güçlerini gerçek mutluluğu inşa etmeye mi yoksa sahte mutluluğun peşinde koşmaktan kaynaklanan yıkıma mı yönlendireceklerine bağlıdır.
Bugün hayatlarımızı hangi değerlere göre yaşamamız gerektiği konusunda muazzam bir mücadele var. Başka bir deyişle, günümüzdeki mücadeleler geçmiştekilerden farklıdır. Bugün mücadele güç ve kimin kontrol ettiği, sömürdüğü ya da ezdiği ile ilgili değildir. Bunun yerine, mücadeleler hangi değerleri takip etmemiz gerektiği ile ilgilidir.
Bu değerler liberal Batı demokrasisinin değerleri mi, İslam'ın değerleri mi yoksa Doğu maneviyatının değerleri mi? Birçokları kendi değerlerini sunmaktadır. Bu mücadele günümüzde yaygın olarak medeniyetler çatışması olarak adlandırılmaktadır. Birincil mücadele Batı dünyasının çeşitli yönleri ile İslam dünyası arasındadır. Bu mücadelenin uzantıları, Uzak Doğu kültürünün statüsünün yükselmesi ve dünyanın diğer ucundan gelen New Age kültürü gibi diğer süreçlerde de kendini göstermektedir.
İnsanlığın son birkaç yüzyılda geçirdiği ve bazıları dünyayı tanınmayacak kadar ileriye götüren önemli değişimler de kafa karışıklığı ve boşluk yaratmıştır. Kanlı dünya savaşları, insanlık için anlamlı bir gelecek bulma umutsuzluğunu daha da arttırdı.
Kulağa karamsar gelse de, bir dahaki sefere hangi çözüm yollarının mevcut olabileceğini araştırmaya devam edeceğiz.