Selam ve bereketler. Brit Şalom kitabının beşinci bölümünde, kasten olmayan adam öldürme yasalarını incelemeye devam ediyoruz; 9. Paragraftan itibaren. Bu bölüm, yaşamın korunmasına ilişkin konularla ilgilidir.
Açıktır ki bir insanın bir başkasına zarar vermesi—yani onun yaşamına son vermesi—yasaktır; ancak kişi aynı zamanda yaşamı koruyan davranışları da benimsemelidir.
Bu nedenle, bir kimsenin kendisine zarar vermemesi veya kendisini ya da başkalarını amaçsızca tehlikeye atmaması gerektiğine dair bir alaha vardır; örneğin aşırı hızla araç kullanmak gibi.
Açıktır ki, bir kişi kan bağışında bulunmak isterse, bu bağlamda kendine zarar vermesi yasak değildir—bazı Hristiyan mezheplerinin iddia ettiği gibi, kan bağışının bile yasak olduğu görüşü geçerli değildir. Elbette kan bağışında bulunmanın amacı bir başkasının hayatını kurtarmaktır.
Buna karşılık, kişinin kendine sebepsiz yere zarar vermesi yasaktır. Yahudi hukukunda bu konuda ilginç bir tartışma vardır: Shakespeare’in Venedik Taciri adlı eserinde Shylock’un talebi üzerine. 20. Yüzyılın başlarında yaşamış önemli bir haham, alahaya göre Shylock’un Antonio’dan bedeninden bir parça istemesinin—yani kendine zarar vermesinin—Yahudi yasasına tamamen aykırı olduğunu açıklamıştır.
Aynı şekilde, bir kişi çatıya korkuluk yapmalıdır ki bir insan tehlikeye düşmesin. Eğer çatı kullanılmayan bir çatıysa—örneğin, normal yollarla çıkılamayan kiremit bir çatıysa—korkuluk yapılmasına gerek yoktur. Ancak eğer çatı kullanılıyorsa, o zaman birinin düşmesini önlemek için mutlaka korkuluk yapılmalıdır.
Dolayısıyla, yaşam tehlikesini önlemek için faydalı her türlü düzenleme ve önlem alınmalıdır—örneğin trafikteki kurallar gibi.