Brit Şalom kitabının dördüncü bölümüyle meşgulüz ve dördüncü bölümün son paragrafı olan 19. bölüme ulaştık. Bu neyle ilgili?
Dedik ki, Yaratıcı’nın bize verdikleri için O’na şükretmeliyiz. Ayrıca O’nun dünyası için de şükretmeli ve bu nedenle dünyasına özen göstermeliyiz. Bu yüzden, günümüzde yaygınlaşan ekolojik hassasiyetin bir yönü de ilahi hizmettir.
Burada okuyorum:
"İnsanın, Tanrı’nın dünyasının bütünlüğünü koruma konusunda özel bir sorumluluğu vardır."
Midraş’ta şöyle anlatılır:
Tanrı, Adem’i Aden Bahçesi’nde gezdirdi ve ona bahçeyi gösterdi.
Ona ne dedi?
"Yarattığım her şeyi senin için yarattım.
Dünyamı bozma ya da yok etme."
Bu yüzden, İsrael halkına ihtiyaç olmaksızın herhangi bir bitkiyi, hayvanı veya insan bedenini yok etmeleri yasaklandı.
Yani, bir kişi gereksiz yere ağaçları keserse, hayvanları öldürürse ya da kendi bedenine zarar verirse, “bal tashchit” adı verilen bir yasağı çiğnemiş olur. Hatta savaş zamanında bile, Tora bize sebepsiz yere ağaçları yok etmememizi emreder. Sadece düşmanın saklanabileceği ağaçların yok edilmesine izin verilir. Ve buradan her türlü tahribat hakkında ders çıkarırız.
Bu, Yahudiliğin 613 emri arasında yer alan bir emirdir. Ancak burada yazdım ki, her insanın bu şekilde davranması uygundur.
İsrael halkının yasalarından iyi bir rehberlik olarak öğreneceğimiz çok şey var.