Liquid error (sections/custom_mobile-menu line 86): Expected handle to be a String but got LinkListDrop
  • Group 27 Login

Kalbin Ortaya Çıkarılması: İnancın Eylemle Buluştuğu Yer

Sözlü Tora bize, kişi ile Yaradan arasındaki ihlallerin Yom Kippur'da oruç, dua ve Sadaka yoluyla Yaradan'dan bağışlanma istenebileceğini öğretir. Öte yandan, kişi ile arkadaşı arasında meydana gelen ihlaller, Yom Kippur'da Allah'tan af dilemek için yeterli değildir; kurbanın kendisinden af dilemek gerekir.

Davranışlarım gerçekten inandığım şeyleri yansıtır.

Tanrı inancı, insan ile Tanrı arasında bir boyuta ait gibi görünmektedir. Ancak başkalarına nasıl davrandığım ve insanlara karşı nasıl davrandığım farklı bir boyuta aittir; kişi ile diğeri arasında.

Bu yanlış bir anlayıştır!

Tevrat'taki meşhur "Komşunu kendin gibi sev; Ben Allah'ım" ayeti bu iki boyut arasında çok önemli bir bağlantıyı ortaya koymaktadır. Bu boyutlar arasında bir 'bağlantı'dan daha fazlası olduğu söylenebilir; bu aynı şeydir.
Bir insan başkalarına karşı ahlaklı davranmadığında hepimizin tek bir Yaratıcı'nın yaratımı olduğuna mı inanır?

İnsanın bir insan olarak, yaşayan bir ruh olarak davranışları onun neye inandığını ortaya koyar. Ayetin bize öğrettiği de şudur: Neden "komşunu kendin gibi sev" şeklinde davranmalısın? Ayetin devamında yazıldığı gibi sebebi "Ben ALLAH'ım." Emir, bize yaratan ve hayat veren Yaratıcı'dan gelir. Ayrıca sadece komşuna değil arkadaşını da sevmelisin, kendine istediğin tüm dualara komşunu ve arkadaşlarını da eklemelisin.

Bu şekilde düşündüğümüzde doğal olarak başkalarına karşı davranışlarımız da etik olacaktır. 

[İnanç ve Davranış Arasındaki Kutsal Etkileşim] 

Sözlü Tora bize, kişi ile Yaradan arasındaki ihlallerin Yom Kippur'da oruç, dua ve Sadaka yoluyla Yaradan'dan bağışlanma istenebileceğini öğretir. Öte yandan, kişi ile arkadaşı arasında meydana gelen ihlaller, Yom Kippur'da Allah'tan af dilemek için yeterli değildir; kurbanın kendisinden af dilemek gerekir. 

Davranışlarım gerçekten inandığım şeyleri yansıtır. 

Tanrı inancı, insan ile Tanrı arasında bir boyuta ait gibi görünmektedir. Ancak başkalarına nasıl davrandığım ve insanlara karşı nasıl davrandığım farklı bir boyuta aittir; kişi ile diğeri arasında. 

Bu yanlış bir anlayıştır!

Tevrat'taki meşhur "Komşunu kendin gibi sev; Ben Allah'ım" ayeti bu iki boyut arasında çok önemli bir bağlantıyı ortaya koymaktadır. Bu boyutlar arasında bir 'bağlantı'dan daha fazlası olduğu söylenebilir; bu aynı şeydir. 

Bir insan başkalarına karşı ahlaklı davranmadığında hepimizin tek bir Yaratıcı'nın yaratımı olduğuna mı inanır? 

İnsanın bir insan olarak, yaşayan bir ruh olarak davranışları onun neye inandığını ortaya koyar. Ayetin bize öğrettiği de şudur: Neden "komşunu kendin gibi sev" şeklinde davranmalısın? Ayetin devamında yazıldığı gibi sebebi "Ben ALLAH'ım." Emir, bize yaratan ve hayat veren Yaratıcı'dan gelir. Ayrıca yanımdaki bir arkadaşıma da. 

Bu şekilde düşündüğümüzde doğal olarak başkalarına karşı davranışlarımız da etik olacaktır.

More Articles

The Quantum Self: Exploring the Boundaries of Reality
Blending the Physical and the Virtual

Delve into the ancient idea of simultaneous existence in multiple realms. Examine how biblical narratives like Jacob's dream and Ezekiel's vision foreshadowed modern concepts of parallel realities. Discover how technology is facilitating global spiritual connections, bridging geographical distances and uniting people through shared beliefs.

World Covenant: From Indiana Jones to Redemption [Brit-Olam]

The article delves into the symbolic significance of blood rituals in ancient cultures and contrasts them with the divine covenant in the Bible. It examines the concept of the Eternal Covenant (Brit Olam) and its role in the redemption of Israel and the world. The article highlights the global impact of this covenant and its promise of a future characterized by peace and unity among all nations.

Search